2 Şubat 2011 Çarşamba
İstikamet Manisa
MANİSA 19 Mayıs Stadında Cumartesi günü çok önemli maçımızda Fenerbahçemizi yalnız bırakmamak için oradayız. Maç biletinin üzerinde rakip takım adı Fenerbahçe olunca gözü dönen kişiler yine yüksek fiyattan kasalarını doldurma peşinde olsalarda orayı başınıza yıkmaya geliyoruz.
Deplasman yolunda canlı yayın ve fotolarla bizi buradan takip edebilirsiniz.
8 Ocak 2010 Cuma
İstikamet Eskişehir..
Duyduk ki pazar günü Ziraat Türkiye kupası maçında eskişehir ile deplasmanda oynuyormuşuz. 3 hafta olmuş deplasman görmedi bünye e bizede gitmek düşer eskişehire.
Eskişehir hakkında kısaca bilgi ilk defa gidecek olanlar için;
İstanbul-Eskişehir arası 330 km
Normalde 4 saatlik yol ama bizler için bu yemek alkol tuvalet üçgeni ile birleşince tahminen 5-6 saat te varıyoruz şehre.
Tribün olarak metal bir platformun üstünde koltuklar var garip bir tribün,zıplama ayarını hiç yapamıyorsunuz çünkü 1 kişi zıplayınca 10 kişi de ona eşlik etmek zorunda kalıyor :)
Eskişehirin en sevdigim özelliği şehre girdigimizde otoban degil direk sokak ve caddelerden oluşan bir yol ile stada varmamız güzel oluyor girişimiz seviyorum.
Maça gidecek tüm dostlara şimdiden hayırlı yolculuklar,kazasız belasız..
Maç sonrası deplasman yolculuk hikayesi ve resimleri burada olucak.
25 Aralık 2009 Cuma
#1 Deplasmana gidiyoruz,sallana sallana. .
Soğuk iklimlere yapılan münferit yolculukların, unutulmaz mavralarına ev sahipliği yapan otobüs. Kaosun merkezi.
Hafta içi; son ayakta yatan altılının, terkedip giden sevgilinin, ekonomik kriz var diye emeğin hakkını ödemeyen patronun, orhan gencebay'ın, politikanın, futbolun, pardon gözüme toz kaçtı bahanesiyle racon bozulmasın diye geçiştirilen aşk acısının, ''1990'lı yıllar üç otobüs yozgat deplasmanına gidiyoruz'' veya ''geçen sene antalya deplasmanındayız'' cümleleriyle süslü eski deplasman anılarının ve milyonlarca alakalı alakasız ayrıntının konuşulduğu eşi benzeri olmayan yolculuğun aracıdır deplasman otobüsü.Deplasman otobüsüyle bir defa yolculuk yapan taraftar artık en kral mercedesle gezse bile o muhabbetin tadını özler. Bağımlılık yapar. Deplasmana gitmenin raconudur bu otobüs. İçerde dışarda tribün kovalayan taraftar uçakla veya özel arabayla deplasmana gitmez. Raconu bozmuş sayılır. Rakip takımın şehrine girildiği zaman camlar kabriyoya döner. Taşlarla kırılmış camlarla, hava eksi 20 derece, 15 saat yolculuk edebilecek adamların mekanıdır deplasman otobüsü.
Arka beşliyi kapma savaşları, ''ulan bütün gün benim sigaramdan otlandın mavraları'', polis kontrolünde ''aramazsan arama yar aramazsan arama zaten bir şey bulamazsın emanetler zulada'' bestesine karışır ve kaptan daima otobüsü şarampole yuvarlamakla görevlidir.
Maç kaybedilmişse dönüş yolunda deplasman otobüsünün abileri mavranın derecesini belirler, sessizlik isteniyorsa arka koltuklara doğru çevrilen sert bir bakış yeterlidir deplasmana yeni başlayan genç nesili hizaya sokmak için. Bu otobüsün müdavimleri tribün hiyerarşini bilir.Takımın en kemik ve kafa taraftar kitlesidir yolcular. Dışarıdan görenlerin ''aa işte bunlarda bu takımın delileri'' veya ''şu serserilere bak'' diye yaftaladıkları harbi tribün çocuklarıdır bu kültürü alanlar. Tüm genellemelere inat bilgisayar mühendisiyle sanayi sitesi otomotiv tamircisinin yanyana 16 saat yolculuk edip, banka çalışanıyla 2 senedir işsiz olan arkadaşının atılan taşlara karşı koşar adım aşşağıya atlayıp sevilen renkler uğruna beraber ''mevzu'' yapabildiği tek sosyolojik dayanışma ortamıdır. Çekilen cefayı sefaya dönüştürecek tek duygu; ortaklaşa hissedilen tarifsiz takım sevgisidir. Deplasman otobüsü; bütün sınıfsal farklar, statü sembolleri, maddi ve manevi ayrımlar, dil , din, renk tartışmalarının unutulduğu tek ortamdır.Dumanaltı koridorlarda, annesi bakkala ekmek almaya gönderse gitmeyecek tribün çocuklarının yerde balık istifi yatarak ülkenin öbür ucuna yolculuk yapmaktan gocunmadığı, tribün aleminin kült figürüdür deplasman otobüsü. bir koltukta üç hatta dört kişi beraber gider, ''takımı yaban ellerde yalnız bırakmamanın'' verdiği huzurla akla mantığa sığmayacak uzaklıklara.
ALINTI
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)